2 Kasım 2009 Pazartesi

Güzel bir çocukluğum oldu.... Huzur, sevgi hep bizimleydi...Çok şanslıydık, muhteşem bir anne ve babaya sahibim...

Sevgili arkadaşım bugün babanın ölmüş olmasını dilemene çok ama çok şaşırdım... Sen konuşurken, insanlık tarafı gelişmemiş babandan bahsederken ben kendi babamı düşündüm... Çok küçükken hastalandığım zaman İnciden alınmaş rugan kırmızı ayakkabıları başucuma bırakan, Ankara yıllarımda işini gücünü bırakarak kızına göz kulak olan, her sıkıntımda yanımda olan başarılarımla gururlanan dünyanın en iyi babasını canım babamı düşündüm...

Zorlukların seni güçlendirmiş olmasını dilerim, öylede duruyorsun dimdik... Güzel yüzünden gülümsemen hiç eksik olmasın...


-----------------------------------

Hipnoz oldum.... Güya....
Sonradan gelişmiş olan uçak fobimden kurtulmak için, Paris seyahatinin öncesinde internetden bulduğum Dr.'un kapısını çaldım...

Hipnoz olamadım (bende zaten konsantrasyon eksikliği vardır) ama sevgili Dr. Olduğumu iddia etti...

Garip bir kaç sorudan sonra ( en garibi 4 yaşlarında hiç Annemi öldürmeyi düşünmüş olup olmadığımdı) çocukluğuma dönüp oynadığım oyunlarla ilgili konuşmaya başladı , ben gözlerim kapalı ne zaman hipnoz olacağım diye düşünürken şimdi küçük Nesrini, sarı bukleli Nesrini hayal et cümlesiyle seansı tamamlamış oldum çünkü bundan sonra içimden kendime tekrarladığım tek şey ama ben sarışın değildim ki ( sahte sarışınım)oldu...

Neyse ertesi gün uçakta etkisini gösteren hipnoz değil 2 bardak viskiydi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder