4 Kasım 2009 Çarşamba

Bir gece once kocamla okudugu makaleyle igili konusuyoruz, konu meshur aldatilma korkusu...

Ben seni aldatmam diyor... Nasil bilebilirsin ki, gelecekle ilgili bence Bu kadar net konusmamalisin diyorum..

Askim biliyorum diyor...

Aslinda bende biliyorum, hayatimda belkide bu konuda sonsuza kadar guvenip inanacagim tek insan...


Ertesi aksam hinzir bir gulumsemeyle yanima yaklasiyor.. Bak su gelen mesaji gostereyimde sonra ariza cikarma demesinin ardindan mesaji okutuyor, beyefendinin 10 sene onceki ex kiz arkadasindan gelen bir mesaj..
Hanimefendinin 10 senedir gormedigi birine aski depresmis...

Kadinin dusmani kadindir derler, gulup gecerdim ama gercekten dogruymus, bu hafta bunu ikinci kez anlamis oldum..

Kocama saka yoluyla takiliyorum, nedir bu exlerinin kendilerine sonsuz guvenleri diye.... Her kosulda tekrar donebileceklerine karsi kendilerini cok inandirmislar..
Bu sanirim kocamin kadinlari sevme konusuyla ilgili.. Tutkulu asik... Ayriliklari, duzenini bozmayi pek sevmeyen bir karakter...
Vicdan duygusu fazla gelismis, birakirken bile birakilan olmayi tercih eden ender erkeklerden.. Bu da insanlara kapiyi tam kapatmamis hissini veriyor sanirim...

Senden baskasini sevemem diyen kocama;
Elbetteki seversin, sevmelisinde, cunku sen cok guzel seviyorsun....

2 Kasım 2009 Pazartesi

Güzel bir çocukluğum oldu.... Huzur, sevgi hep bizimleydi...Çok şanslıydık, muhteşem bir anne ve babaya sahibim...

Sevgili arkadaşım bugün babanın ölmüş olmasını dilemene çok ama çok şaşırdım... Sen konuşurken, insanlık tarafı gelişmemiş babandan bahsederken ben kendi babamı düşündüm... Çok küçükken hastalandığım zaman İnciden alınmaş rugan kırmızı ayakkabıları başucuma bırakan, Ankara yıllarımda işini gücünü bırakarak kızına göz kulak olan, her sıkıntımda yanımda olan başarılarımla gururlanan dünyanın en iyi babasını canım babamı düşündüm...

Zorlukların seni güçlendirmiş olmasını dilerim, öylede duruyorsun dimdik... Güzel yüzünden gülümsemen hiç eksik olmasın...


-----------------------------------

Hipnoz oldum.... Güya....
Sonradan gelişmiş olan uçak fobimden kurtulmak için, Paris seyahatinin öncesinde internetden bulduğum Dr.'un kapısını çaldım...

Hipnoz olamadım (bende zaten konsantrasyon eksikliği vardır) ama sevgili Dr. Olduğumu iddia etti...

Garip bir kaç sorudan sonra ( en garibi 4 yaşlarında hiç Annemi öldürmeyi düşünmüş olup olmadığımdı) çocukluğuma dönüp oynadığım oyunlarla ilgili konuşmaya başladı , ben gözlerim kapalı ne zaman hipnoz olacağım diye düşünürken şimdi küçük Nesrini, sarı bukleli Nesrini hayal et cümlesiyle seansı tamamlamış oldum çünkü bundan sonra içimden kendime tekrarladığım tek şey ama ben sarışın değildim ki ( sahte sarışınım)oldu...

Neyse ertesi gün uçakta etkisini gösteren hipnoz değil 2 bardak viskiydi...